Bil ki, bu bölüm, gerçekten çok
geniştir. Bu kitabda da bundan daha geniş bir bölüm yoktur. Ben, bu zikirlerin
özetlerinden bir kısmını burada bildireceğim. Kim bunların hepsini yapmaya
muvaffak kılınır sa, bu onun için Allah'dan bir nimet ve fazilettir; ona
müjdeler olsun... Bunların hepsini başaramayan kimse de, özetlerden dilediği ile
yetinsin, bir zikir dahi olsa onu yapsın.
Bu bölüme esas teşkil eden,
Kur'anı Kerîmden, yüce Allah'ın şu âyetidir:
"Güneş doğmadan önce ve güneş
batmadan önce, Rabbına hamd ederek tesbîh et."[1]
Yine Allah Tealâ buyurdu:
"Akşama doğru ve sabahleyin
Rabbına hamdederk teşbih et"[2]
Yine
buyurdu:
"Sabahleyin ve akşama doğru,
nefsinde yalvararak ve sözü yükseltme-yip alçaltarak Rabbım zikret."[3]
Yine Allah Tealâ
buyurmuştur:
"Allah rızâsını dileyerek
sabah-akşam Rab'lerine duâ edenleri kovma."[4]
Yine Allah Tealâ
buyuruyor:
"(O nur) o camilerde yakılır ki,
onların yüce tanınmasını ve içlerinde kendi isminin anılmasını Allah
emretmiştir. Bunlarda sabah ve akşam, Allah'ı teşbih ederler. Nice kişiler
vardır ki, ne bir ticaret, ne de bir alışveriş, Allah'ı zikretmekten onları
alıkomaz."[5]
Allah Tealâ yine
buyurdu:
"Gerçekten biz onun (Davud
Aleyhisselâm'ın) emrine dağlan bağlı kıldık da, akşama doğru ve kuşluk vaktinde
onunla beraber teşbih ederlerdi."[6]
Seyyidül İstiğfar
Duası
186- Şeddad
ibni Evs'den (radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, Peygamber Sallallahu
Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "İstiğfarın seyyidi (Allah'dan, bağışlanmayı
dilemenin en iyisi) şu:
"Allâhümme ente rabbî, lâ ilahe
illâ ente, halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ abdike va'dike mestata'tü. Ebû'u
leke bini'metike aleyye, ve ebû'u bizenbî fağfir lî feinnehû lâ yeğfiruzzünûbe
illâ ente euzü bike min şerri mâ sana'te"
(Allah'ım, Sen benim Rabbimsin.
Senden başka ilâh yoktur. Beni yarattın ve ben Senin kulunum. Gücüm yeterince,
Senin emrine ve va'dın üzereyim. Senin bana olan nimetini ikrar ve itiraf
ediyorum. Günahımı da itiraf ediyorum, beni bağışla; çünkü Senden başkası
günahları bağışlayamaz. Yaptığım şeylerin kötülüğünden Sana sığınırım. Bir kul,
gecelediği zaman bunu söyler de Ölürse, cennete girer, (yahud cennet ehlinden
olur). Sabahladığı zaman bunu söyler de o gününde ölürse, (yine cennete
girer).[7]
Sabah Ve Akşam Okunacak Zikirler Ve
Dualar
187- Ebû
Hüreyre'den (radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Resûlüllah
Sallallahu Aleyhi ve Seîlem şöyle buyurdu:
"Kim kî, sabahladığı ve gecelediği
zaman yüz defa şu tesbîhi yaparsa, kıyamet gününde bu yaptığından daha
faziletlisi ile hiç kimse gelemez; ancak onun gibi söyleyen yahud buna ziyade
yapan bir kimse gelebilir.
"Sübhânellâhi ve
bihamdihî"
(Allah'a hamd eder olduğum halde
O'nu noksanlıklardan tenzih ederim" Ebu Davud'un
rivayetinde:
"Sübhânellâhi'l-azîmi ve
bihamdihî"
(Yüce Allah'a hamd ederek onu
noksanlıklardan tenzih ederim) şeklindedir.[8]
188- Sahih
isnadlarla Abdullah ibni Hubeyb'den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre,
şöyle demiştir:
"Peygamber Sallallahu Aleyhi ve
Sellem bize namaz kıldırsın isteği üzere yağmurlu ve çok karanlık bir gecede
evden çıktık. Nihayet ona kavuştuk. Bana;
-
Oku! dedi. Ben bir şey söylemedim. Sonra
-
Oku! dedi. Ben, bir şey söylemedim. Sonra;
-
Oku! dedi. Ben dedim ki:
- Ey Allah'ın Resulü, ne söyleyim?
Peygamber, şöyle söyle, buyurdu:
- Akşamladığın zaman ve
sabahladığın zaman üçer kerre Kul Hüvel-lahu Ahad ile Muavvizeteyni (Felâk ve
Nâs sûrelerini) oku her kötü şeyi senden engeller."[9]
189- Sahih
isnadlarla Ebû Hüreyre'den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, Peygamber
Sallallahu Aleyhi ve Sellem sabahladığı zaman şöyle
buyururdu:
''Allâhümme bike asbehnâ ve bike
emseynâ ve bike nahyâ ve bike ne-mûtü ve ileyke'n-nüşûrü"
(Allah'ım! Senin varlığın
sebebiyle sabahladık. Senin varlığın sebebiyle geceledik. Senin varlığınla
yaşarız. Senin varlığınla ölürüz. Öldükten sonra dirilip hesap vermek
Sanadır."
Gecelediği zaman da şöyle
derdi:
"Allâhümme bike emseynâ ve bike
nehyâ ve bike nemûtü ve ileyke'n-nüşûrü"
(Allah'ım! Senin varlığın
sebebiyle geceledik. Senin varlığınla yaşarız, Senin varlığın sebebiyle ölürüz.
Öldükten sonra dirilip hesap vermek sanadır.)"[10]
190- Ebû
Hüreyre'den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, Peygamber sallallahu
Aleyhi ve Sellem bir yolculukta bulunduğu zaman seher vaktine girince şöyle
buyururdu:
"Semme'a sâmi'un bihamdillâhi ve
hüsni belâihî ahynâ rabbenâ sâ-hibnâ ve efdıl aîeynâ â'izen billahi
mine'n-nâri."
(Allah'a hamdinıizi ve Allah'ın
bize olan güzel imtihanını işiten kimse (bunu başkasına) ulaştırsın. Allah'ım!
Bize sahib ol. Ateşten Allah'a sığınır olduğumuz halde, üzerimize nimetini ihsan
et)"[11]
Gecelerken Okunacak
Dualar
191- Abdullah
ibni Mes'ud Hazretlerinden (radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, demiştir
ki, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem gecelediği zaman şöyle
derdi:
“Emseyna ve emse'l-mülkü lilîâh.
Ve'î-hamdü lillâh. La ilahe ilîâhu vahdehu lâ şerike leh. Lehü'l-mülkü ve
lehü'l-hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadir. Rabbi es'elüke hayra mâ
tîhâzihilleyleti ve hayra mâ ba'de-hâ ve eûzü bike min şerri mâ fî
hâzihilleyleti ve şerri mâ ba 'dehâ, rabbi eûzü bike mine'î-keseîi ve'1-harami
ve sûil kebiri, eûzü bike min azâbin finnâri ve azâbin
fil-kabri."
(Biz Allah'ın (kulu) olarak
geceledik, bütün mülk de Allah'ın olarak geceledi. Ha m d Allah'a mahsustur.
Allah'dan başka ilâh yoktur, yalnız O vardır; O'nun ortağı
yoktur.
Mülk O'na mahsustur; hamd O'na
mahsustur. O, her şeye kadirdir. Rabbim! Bu gecede bulunanın hayırlısını, ve
bundan sonra olanın da hayırlısını Senden isterim. Bu gecede olanın şerrinden
ve bundan sonra olanın şerrinden Sana sığınırım. Rabbim! Tenbellikten,
kocalmadan ve bunamaktan Sana sığınırım. Cehennemdeki azabdan ve kabirdeki
azabdan Sana sığınırım." Sabahladığı zaman yine bunu söylerdi: "Asbahnâ ve
Asba-halmülkü Lillâh." (Yalnız gecelemek manası yerine sabahlamak manasuı-daki
kelimeyi kullanırdı.[12]
Böcek Ve Haşerat Sokmasına Karşı Okunacak
Duâ
192- Ebû
Hüreyre'den (radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Bir adam,
Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e gelip dedi ki: Dün beni ısıran akrebden
ne çektim.... Peygamben ona şöyle buyurdu: "Gecelediğin zaman şunları
söyleyeydin, o sana zarar vermezdi:
'Eûzü bikelimâtillâhittâmmâti min
şerri mâ halaka" (Allah'ın Kıır'anına sığınırım, yarattığı şeyin
kötülüğünden).[13]
İbni Sünnî'nin kitabında rivayet
edildiğine göre, orada ravi demiştir ki, Peygamber şöyle
buyurdu:
"Eûzü bikelimâtillâhittâmmâti min
şerri mâ halaka (Allah'ın Kur'amna sığınırım, yarattığı şeyin kötülüğünden...)
Bunu
üç defa söylemiş olsaydı, ona hiç
bir şey zarar vermezdi."
Sabahleyin, Geceleyin Ve Yatarken
Okunacak Dualar
193- Ebû
Hüreyre'den (Radıyallahu Anh) Sahîh bir isnadla rivayet edildiğine göre, Ebû
Bakir Es Sıddîk (Radıyallahu Anh) dedi ki: Ya Resûlallah!
Sabahladığım ve gecelediğim
vakitlerde söyleyeceğim bir takım sözler (teşbihler) bana
emret.
Peygamber Sallallahu Aleyhi ve
Sellem buyurdu ki, sabahladığın zaman, gecelediğin zaman ve yatağına girdiğin
zaman şunları şöyle:
"Aîlâhümme fâtınssemâvâti
ve'î-arzı, âlime'l-gaybi ve'ş-şehâdeti, rabbe külli şey'in ve melîkehu. Eşhedü
en lâ ilahe illâ ente. Eûzü bike min şerri nefsî ve şerri*ş'-şeytâni ve
şirkihi."
(Ey gökleri ve arzı yaratan, gaybi
ve hazin bilen, her şeyin Rabbi ve maliki olan yüce Allah'ım! Şahidlik ederim
ki, Senden başka ilâh yoktur. Nefsimin şerrinden, şeytanın şerrinden ve
şirkinden Sana sığınırım"[14]
194- Geçen
hadisin benzerini Ebû Malik EI-Eş'arî'nin rivayetinden (radıyallahu Anh)
naklettik. Şöyle ki, ashab sordular: Ya Resûlallah! Bize bir duâ öğret ki, onu
sabahladığımız zaman, akşamladığımız zaman, yattığımız zaman söyleyelim. Bunun
üzerine Peygamber o duayı söyledi. Aynı zamanda ravi, "Ve şirkihi" kelimesinden
sonra şu sözü de ilâve etti:
"Ve en nakterife sûen ala enfüsinâ
ev necürrehu ala müsîimin." (Nefsimize kötülük kazanmaktan yahud kötülüğü bir
müslümana çekmekten (Ya Rab, Sana sığınırız). .."[15]
Metinde geçen "şirk" kelimesi,
şirk ve şerek diye iki şekilde okunur. Birinci şekilde "şirk" olarak okununca,
Allah'a ortak koşmaya götüren her şeyden Allah'a sığınma manasını taşır. îkinci
şekilde "Şerek" olarak okunursa, şeytanın tuzaklarından Allah'a sığınma
manasında olur.
Zararlı Şeylerden Korunmak İçin Okunacak
Duâ
195- Osman ibni
Affan'dan rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve
Sellem şöyle buyurdu:
"Her günün sabahında ve her
gecenin akşamında, üç kez şunları söyleyen bir kula hiç bir şey zarar
vermez:
"Bismillâhillezîlâ yedurru ma'a
ismihîşey'un ÎVl-arzı velâ fissemâi ( ve
hüve's-semî'ul'alîm."
(İsmini anmakla, ne yerde ve ne de
gökte hiç bir şey zarar vermeyen . Allah'ın adı ile korunurum. O, her şeyi
işitir, her şeyi bilir)[16]
Akşamleyin Okunacak
Duâ
196- Sevban'dan
(radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Resûlüllah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: '(Kim akşamladığı zaman şu sözleri söylerse,
Allah' Teaîâ'nın onu razı kılması, Allah üzerine bir hak
olur:
"Razîtü billahi rabben ve
bi'1-isîâmi dînen ve bi muhammedin (Sal-lallahu Aleyhi ve Sellem)
nebiyyen."
(Rabb olarak Allah'a, din olarak
İslama ve Peygamber olarak Mu-hamraed'e (SaUallahu Aleyhi ve Sellem) razı
oldum)"[17]
Sabahları Ve Akşamları Okunacak Diğer
Dualar
197- Enes'den
(Radıyallahu Anh) sağlam bir isnadla rivayet edildiğine göre, Resûlüllah
Sallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Kim ki, sabahladığı zaman yahud
akşamladığı zaman:
"AlIâhümme innî ashabtü üşhidüke
ve üşhidü hameîete arşike ve meî'a-tikete ve cemi'a haîkıke enneke ente lâ ilahe
illâ ente ve enne muhammeden abdüke ve resûlüke."
(Allah'ım! Seni şah id tutar
olduğum halde, Arş'mı taşıyanları, meleklerini ve bütün mahlûkâtını da şahid
tutar olduğum halde sabahladım ki, Sen Allah'sın; Senden başka ilâh yoktur. Mu
ham m e d de Senin kulundur ve Resulündür) derse, Allah onun dörtte birini
ateşten âzâd eder. Bunları iki defa söyleyenin Allah yarısını ateşten âzâd eder.
Bunları üç defa söyleyenin, Allah Tealâ dörtte üçünü âzad eder. Eğer bunları
dört defa söylerse, Allah Tealâ onun (tümünü) ateşten âzâd eder."[18]
198- Sahabî
Abdullah ibni Gannâm'dan sağlam bir isnadla rivayet edildiğine göre, Resûlüllah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Kim sabahladığı zaman şu sözleri
söylerse, o günün şükrünü yapmış olur, akşamladığı zaman söylerse, o gecenin
şükrünü yapmış olur:
"AlIâhümme mâ şsbaha bî min
ni'metin feminke vahdeke, lâ şerike leke. Leke'l-hamdü ve
leke'ş-şükrü."
(Allah'ım! Bende bulunan her nimet
yalnız Sendendir, Senin ortağın yoktur. Yalnız Sanadır hamd, yalnız Sanadır
şükür...)"[19]
199- îbni
Ömer'den (Radıyallahu Anhüma) sahih isnadlarla rivayet edildiğine göre şöyle
demiştir: "Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, akşam ve sabah şu duaları
bırakmazdı:
"AİIâhümme innî
es'elüke'i-fiddünyâ ve fi'1-âhirati. AİIâhümme innî ve es'elüke'l-afve'l-âfiyete
fî dîni ve dünyâye ve ehlî ve mâlî. Alîâhüm-me'stür avrâtî ve âmin rev'âti.
Alîâhümme'hfaznî min beyni yedcyye ve min halfî ve an yemîni ve an şimalî ve min
fevkî. Ve eûzü biazametike en uğtâle min tahtî."
(Allah'ım! Ben, dünya ve ahirette
Senden afiyet isterim. Allah'ım! Dinim, dünyam, ehlim ve malım hakkında Senden
afiyet isterim. Allah'ım! Ayıblanmı ört, korktuğum şeylerden beni emin kıl.
Allah'ım! Önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan ve üstümden (gelecek
musibetlerden) beni koru. Alt tarafımdan gelecek ânî felâketten Senin azametine
sığınırım)"[20]
Veki' demiştir ki, "alt taraftan gelecek felâketle" Hazreti Peygamber yere
göçmeyi kasdetmiştir.
Yatarken Okunacak Diğer Bir
Duâ
200- Hazreti
Ali'den (radıyallahu Anh) sahih isnadla rivayet edildiğine göre demiştir ki,
Resûlüllah Salİallahu Aleyhi ve Sellem yatacağı zaman şöyle
derdi:
"AlIâhümme innî ve eûzü
bivechike'lkerîmi ve bikelimâtike'ttâmmeti min şerri mâ ente âhizun
binâsıyetihî. AİIâhümme ente tekşifu'l-mağreme velme'seme. AİIâhümme lâ yühzemu
cündüke ve lâ yuhlefu va'düke ve lâ yenfa'u zelceddi minke'l-ceddü. Sübhâneke ve
bihamdike."
(Allah'ım! Senin tasarrufun
altında bulunan şeyin şerrinden, Kerîm olan zâtına ve her yönü ile mükemmel ki
tabla rma sığınırım. Allah'ım! Borcu ve günahı Sen dağıtırsın. Allah'ım! Senin
ordun mağlub olmaz, va'dın da bozulmaz.Güçlüye gücü fayda vermez; güç ve azamet
ancak Sendendir. Sana hamd ederek Seni (noksanlıklardan tenzih ederim)"[21]
Sabahleyin Ve Akşamleyin Okunacak Duâ Ve
Zikirler
201- Ebû
Ayyaş'dan (Radıyallahu Anh) sağlam isnadlarla rivayet edildiğine göre,
Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Kim ki, sabahladığı
zaman:
"Lâ ilahe ilîâllâhu vahdehû la
şerîke lehu, lehu'l-mülkü velehu'l-hamdü ve hüve ala külli şey'in
kadîr."
(Allah'dan başka ilâh yoktur;
yalnız O vardır, O'nun ortağı yoktur. Mülk O'nundur, ha m d O'nundur ve O, her
şeye kadirdir); derse, Hazreti İsmail (Aleyhisselâm) evladından bir köle âzâd
etmek kadar sevab alır, ona on hasene yazılır, ondan on günah düşürülür, on
derece yükseltilir ve akşama girinceye kadar şeytandan korunmuş olur. Bu
kelimeleri gecelediği zaman söylerse, sabahlayıncaya kadar aynen bu mükâfatı
alır."[22]
202- Ebû Malik
El-Eş'arf den (Radıyallahu Anh) sağlam isnadla rivayet edildiğine göre,
Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Sizden biriniz sabahlayınca şöyle
desin:
"Asbahnâ ve asbaha'l-mülkü
lillâhirabbi'l-âlemîn. Allâhümme es'-elüke hayre haze'l-yevmi fethahu venasrahu
venûrahu ve bereketehu ve hüdâhu ve eûzü bike min şerri mâ fîhî ve şerri mâ
bâdehû."
(Mülk, âlemlerin Rabbı Allah'ın
olduğu halde sabahladı, biz de sabahladık. Allah'ım! Bugünün hayrını Senden
isterim: Bugünün zaferim isterim, galibiyetini isterim; nurunu, bereketim ve
hidâyetini isterim. Bugünde olan ve bundan sonraki günlerde olan kötülükten
Sana sığınırım... Sonra gecelediği zaman aynen böyle söylesin. "[23]
203-
Abdurrahman ibni Ebî Bekre'den rivayet edildiğine göre, Abdur-rahman babasına
şöyle dedi: Babacığım! Hep senden işitiyorum, şöyle duâ
ediyorsun:
"Allâhümme âtinî fî bedeni
allâhümme afinîil sem% Allâhümme afim ît basarı. AUâhümme innî eûzü bike
mine'l-küfri ve'l-fakri. Allâhümme eûzü bike min azâbi'l-kabri. Lâ ilahe illâ
ente."
(Allah'ım, bedenime afiyet ver.
Allah'ım kulağıma (işitmeme) afiyet ver. Allah'ım, gözüme afiyet ver. Allah'ım,
küfürden ve fakirlikten Sana sığınırım. Allah'ım, kabir azabından Sana
sığınırım. Senden başka İlâh ' yoktur." Bu sözleri, sabahladığın zaman üç kez ve
akşamladığın zaman da üç kez tekrar ediyorsun? Bunun üzerine babası cevab verdi:
Ben, Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in bu sözlerle duâ ettiğini
işittim. Ben de, onun sünneti ile sünnetlenmeyi seviyorum.[24]
204- İbni
Abbas'dan (Radıyallahu Anhüma) rivayet edildiğine göre, Resûlüllah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Fesübhânellâhi hîne tümsûne ve
hîne tüsbihûn. Ve lehulhamdü fis-semâvâti vel-arzı veaşiyyen ve hine tuzhirün.
Yuhriculhayye minelmeyyiti ve yuhricülmeyyite minelhayyi ve yuhyiî-arze ba'de
mevtiha ve kezalike
tuhrecûn."
(Akşamladığınız vakit, sabaha
kavuştuğunuz vakit, Allah'ı teşbih edin. Göklerde ve yerde hamd O'nundur. İkindi
ve öğle vakitlerinde de (teşbih edin). O, ölüden diri çıkarır ve diriden de ölü
çıkarır. Toprağa kuruduktan sonra hayat verir. Siz de kabirlerden böyle
çıkarılacaksınız.(Rûm/17-19) Kim, sabahladığı zaman bunu okursa, o günde
kaybettiği şeylere (yapamadığı sevab ve zikirlere) kavuşur. Gecelediği zaman
bunları söyleyen kimse de, o gecesinde kaybettiği şeylere nail olur."[25]
205- Peygamber
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in kızlarından (Radıyallahu Anhünne) birinden
rivayet edildiğine göre, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, ona şöyle
demesini öğretmişti:
"Sabaha çıkınca şöyle
söyle:
"Sübhâneliâhi ve bihamdihîlâ
kuvvete illâ billahi. Mâşâallâhu kâne ve mâ lem yese' lem yekûn. A 'îemu
ennellâhe alâ külli şey'in kadîrun ve enneüâhe kad ehâta bikülli şey'in
ilmen."
(Allah'a ha m d ederek O'nu
(noksanlıklardan) tenzih ederim. Kuvvet ancak Allah'ındır. Allah'ın dilediği
olur, dilemediği şey olmaz. Biliyorum ki, gerçekten Allah her şeye kadirdir ve
Allah, her şeyi ilmi ile kuşatmıştır.) Kim bunları sabahleyin söylerse,
akşamlayıncaya kadar korunmuş olur. Kim de akşamlayınca bunları söylerse,
sabahlayıncaya kadar korunmuş olur."[26]
Üzüntü, Keder Ve Borçtan Kurtulmak İçin
Okunacak Duâ
206- Ebû
SaidEl-Hudrî'den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, şöyle
demiştir:
"Bir gün, Resûltillah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem Mescide girdi. Bir de orada Ebû Ümâme adında ensardan bir adam
bulunuyordu. Peygamber ona: Ey Ebû Ümâme, böyle namaz vakti olmadığı bir zamanda
seni burada oturuyor görmekteyim, (nedir bu halin)? dedi. Ebû
Umâme:
- Üzerime çöken üzüntüler ve
borçlar, ya Resûlallah!... Peygamber efendimiz buyurdu:
- Sana bir takım sözler öğreteyim
mi ki, onları söylediğin zaman, Allah senin üzüntünü gidersin ve senden borcunu
ödesin? Ben, evet (öğret) ya Resûlallah, dedim. Peygamber efendimiz
buyurdu:
Sabahladığın ve akşamladığın
vakitlerde şunları söyle:
"Allâhümme innî eûzü bike
mine'l-hemmi ve'1-hezeni ve eûzü bike mine'i-aczi ve'1-ke'seîi. Ve eûzü bike
mine '1-cünbi ve'1-buhli. Ve eûzü bike min ğalebeti'd-deyni ve
kahrirricâli."
(Allah'ım! Üzüntü ve kederden Sana sığınırım.
Acziyetden ve ten bellikten Sana sığınırım. Korkaklıktan ve cimrilikten Sana
sığınırım. Borç altına düşmekten ve düşmanların üstün gelmesinden Sana
sığınırım." Ebû Ümâme der ki, ben bunu yaptım. Allah Tealâ, üzüntü ve kederimi
giderdi ve borcumu benden kaldırdı.[27]
Sabahleyin Okunacak Diğer
Dualar
207- Abdullah
ibni Ebza'dan (Radıyallahu Anh) sahîh bir isnad ile rivayet edildiğine göre
şöyle demiştir:
"Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem, sabah vaktine girince şöyle derdi:
"Asbehnâ alâ fıtrati'l-isîâmi ve
kelimeti'l-ihlâsi ve dini nebiyyinâ mu~ hammedin (sallallahu aleyhi ve sellem)
ve milleti ibrâhîme (aleyhisselâm) hanîfen müslimen ve mâ ene
mine'l-müşrikîn.
(İslâm ahlâkı ve ihlâs (tevhîd)
kelimesi üzere sabahladık. Yine Peygamberimiz Muhammed'in (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) dini ve hakdan şaşmayan, islâm olan İbrahim'in (Sallallahu Aleyh) dinî
üzere sabahladık. Ben asla müşriklerden olmadım.[28]
208- Abdullah
ibni Ebî Evfa'dan (Radıyallahu Anhüma) rivayet edildiğine göre, şöyle
demiştir:
"Asbehnâ ve asbaha'l-mülkü
îillâhiazze ve celle. Ve'1-hamdü lillâhi, ve'1-kibriyâu ve'1-azametü Jillâh,
ve'1-halku ve'1-emru velleylü vennehâru ve mâ sekene fîhimâ lillâhi teâlâ,
Allahümtne'c'al evvele hazennehâri salâ-hen ve evsetehû necâhan ve âhirahu fe'lâhan, yâ
erhame'r-râhimîn.'*
(Biz ve bütün mülk, Allah Azze ve
Celle'nin olarak sabahladık. Hamd Allah'a mahsustur, azamet ve yücelik
Allah'ındır. Bütün yaratıklar, bütün işler, gece ve gündüz ve bunlarda bulunan
her şey, Allah Teâlâ'ya aittir. Allah'ım! Bu sabahın evvelini düzen, ortasını
basan ve sonunu da kurtuluş yap, ey merhamet edenlerin en merhametlisi..."[29]
Sabah Ve Akşam Okunacak Haşr Sûresi'nin
Fazileti
209- Ma'kıl
ibni Yesar'dan (radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, Peygamber Sallallahu
Aleyhi ve Sellem buyurdu: "Kim sabahladığı zaman üç kez
"Eûzü billâhissemî'il-alîmi
mineşşeytâni'r-racîm."
(Kovulmuş Şeytandan, her şeyi
işiten ve bilen Allah'a sığınırım), der
de sonra Haşir sûresinin sonundan
üç ayet okursa, Allah o kimseye yetmiş-bin melek vazifeli kılar da ona
akşamlayıncaya kadar rahmet dileğinde bulunurlar. O gün ölürse, şehid olarak
ölür. Bunları akşamleyin söylerse, aynı durumda olur."[30]
Düşmanla Karşılaşmada Okunacak
Duâ
210- İbrahim'in
oğlu Muhammed (Radıyallahu Anh), babasından rivayet ettiğine göre, babası
demiştir ki:
"Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve
Selem, bir savaş müfrezesinde bize görev verdi ve sabah-akşam şu ayeti okumamızı
bize emretti:
"Efehasibtüm ennemâ halaknâhüm
abesen." (Sizi boşuna yere yarattığımızı mı sandınız?)[31]
Biz bunu okuduk da ganimet elde ettik ve selâmet bulduk."[32]
Sabah Ve Akşam Okunacak Diğer Bir
Duâ
211- Enes'den
(Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre: "Resûlül-lah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem sabahladığı ve akşamladığı vakitlerde şu duayı
okurdu:
"Allâhiimme es*elüke min
fec'eti*I-hayri ve eûzü bike min fec'etişşerri." (Allah'ım! Ansızın gelecek
hayırdan isterim Senden. Kötülüğün ansı-zın geleninden de Sana sığınırım"[33]
Peygamberimizin Hz. Fatıma'ya Sabahları
Okumasını Öğrettiği Duâ
212- Enes'den
(Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Resûlüllah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem Hazreti Fatıma'ya (Radıyallahu Anha) şöyle
buyurdu:
"Sana öğüt olarak vereceğimi
dinlemekten seni alıkoyan nedir? Sen sabahladığın ve akşamladığın vakit şöyle
demelisin:
"Ya hayyu ya kayyûmu bike esteğîsü
feasîih Ii şe'nî külîehû ve lâ te-kilnî ilâ nefsî tarfete aynin."
(Ey Hayy ve Kayyüm Ancak Senden
yardım isterim. Benim bütün hallerimi düzelt ve bir lâhza beni nefsime
bırakma."[34]
Musibetlerden Korunmak İçin Sabahları
Okunacak Dua
213- İbni
Abbas'dan (Radıyallahu Anhüma) rivayet edildiğine göre şöyle
demiştir:
"Bir adam, başına felâketler
geldiğinden Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e şikâyet etti. Buna
karşılık Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona dedi: Sabahladığın zaman
şunu söyle; sana hiç bir şey (musibet, geçmez.
"Bismiîlâhi ala nefsî ve ehlî ve
mâlı."
(Kendimi, ehlimi ve malımı
Allah'ın adıyla korurum) Adam bunları söyledi de, bütün felaketler ondan
gitti."[35]
Sabahleyin Okunacak Başka Bir
Duâ
214- Ümmü
Seleme'den (Radıyallahu Anha) rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Resûlüllah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem sabahladığı zaman şöyle
söylerdi:
"AUâhümme innî es'elüke ilmen
nâfi'an ve rızkan tayyiben ve amelen mütekabbelen"
(Allah'ım, Senden faydalı ilim,
helâl rızık ve makbul amel istiyorum."[36]
Sabah Ve Akşam Okunacak Diğer
Dualar
215- îbni
Abbas'dan (Radıyallahu Anhüma) rivayet edildiğine göre demiştir ki, Resûlüllah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Kim ki, sabahladığı ve
akşamladığı vakit üçer kez şunları söylerse, o dilemiş olduğu şeyleri tamamlamak
Allah üzerine gerekli olur:
"Allâhümme innîasbahtü minke
fîni'metin ve afiyetin ve setrin, fee-timme ni'meteke aleyye ve âfiyeteke ve
setreke fiddünya ve'1-ahireti."
(Allah'ım! Ben Senin nimetlerin
içinde, afiyet ve örtün içinde sabahladım. Dünya ve âhirette üzerime
nimetlerini, afiyet ve örtünü tamamla)[37]
(insan gecelediği zaman bu duayı okurken "Asbahtü" yerine, "Emseytü" sözünü
kullanır.)
216- Zübeyr
ibni Avvam'dan (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, demiştir ki,
Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Kulların sabahladığı hiç bir
sabah yoktur ki, bir münadî (çağına) şöyle çağırmış
olmasın:
'
'Sübhânelmelikül-kuddûsü"
(Noksanlıklardan münezzeh olup
kemal sıfatlan ile vasıflanan Allah her şeye maliktir)
İbni Sünnî'nin rivayetinde ise
şöyledir: "Bir çağına şöyle çağırır: "Eyyühelhalâiku,
sebbihul-melikel-kuddüse"
(Ey yaratıklar! Her şeyin sahib ve
idarecisi olan, her noksanlıktan münezzeh bulunan varlığı teşbih edin.,.)"[38]
217-
Büreyde'den rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Resûlüllah Sallallahu Aleyhi
ve Sellem şöyle buyurdu:
"Kim, sabah ve akşam şunları
söyler de sonra ölürse, Cennete girer:
"Rabbiyellâhu tevekkeltü aleyhi,
lâ ilahe illâ hüve aleyhi tevekkeltü ve hüve rabbü'l-arşi'l-azîmi, lâ ilahe
illâllâhu'1-aliyyi'l-âzîm. Mâşâ ellâ-hu kâne ve mâ lem yeşe'lem yekûn. A 'îemu
ennellâhe ala külli şey'in ka-dîr. Ve ennellâhe kad ehâta bikülli şey'in
ilmen."
(Rabb'ım Allah'dır. O'na tevekkül
ettim. O'ndan başka İlâh yoktur. O'na tevekkül ettim; O, büyük Arş'ın Rabbıdır.
Yüce ve büyük olan Al-lah'dan başka ilâh yoktur. Allah'ın dilediği olur,
dilemediği şey olmaz.
Biliyorum ki, Allah her şeye
kadirdir ve Allah ilmi île her şeyi kuşatmıştır)"[39]
218- Enes'den
(Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, demiştir ki, resûlüllah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Sizden herhangi biriniz, Ebû Zamzam gibi
okumaktan aciz misiniz? Ashab sordu: Ey Allah'ın Resulü, Ebû Zamzam kimdir?
Peygamber efendimiz buyurdu:
O adam, sabahlayınca şöyle
derdi:
"Allâhümme innî kad vehebtü nefsî
ve ırzîleke. Felâ yeştümü men şe-temehû ve lâ yezlimu men zalemehu ve lâ yedribu
men dambehû."
(Allah'ım! Gerçekten ben nefsimi
ve şerefimi Sana hibe ettim. Artık ona kötü söyleyen, kötü söylemiş olmaz (çünkü
benim bir varlığım kalmamıştır). Ona zulmeden zulüm yapmış olmaz, onu d öğen de
doğmuş olmaz."[40]
Dünya Ve Âhiret Üzüntülerini Gidermek
İçin Okunacak Duâ
219-
Ebu'd-Derdâ'dan (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, Peygamber Sallallahu
Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Kim sabah ve akşam yedi kez şu sözleri
söylerse, dünya ve ahiret işlerinden kendisine üzüntü veren şeyleri Allah
giderir:
(tHasbiye'llâhu lâ ilahe illâ hüve
aleyhi tevekkeltü ve hüve rabbü'l-arşi'l-azîmi."
(Allah bana kâfidir; O'ndan başka
ilâh yoktur. O'na tevekkül ettim; O, büyük Arş'ın Rabbıdır."[41]
Belâ Ve Tehlikelerden Korunmak İçin
Okunacak Dualar
220- Ebû
Hüreyre'den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Resûlüllah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Kim Sabahladığı zaman Mü'min
sûresinin başından üç âyetle (Hâ-Mim) den (İleykel-mesir)e kadar,
Âyete'I-Kürsiyyi okursa, bunları okumakla akşama kadar korunmuş olur. Bunları
gecelediği zaman okursa, sabahla-yıncaya kadar bunlarla korunmuş olur."[42]
Bunlar, anlatmak istediğimiz
hadîslerden bir kısımdır. Allah Tealâ'nın başarı sağladığı kimseye bunlar yeter.
Bunlarla ve diğer hayır yollan ile amel etmeye muvaffakiyet vermesini Yüce
Allah'dan dileriz.
221- Talk ibni
Hubeyb'den rivayet edildiğine göre demiştir: Bir adam, Ebû'd-Derdâ Hazretlerine
gelip dedi ki, evin yandı? O, yanmadı; çünkü Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem'den işittiğim kelimelerle Allah Azze ve Celle bunu yapmaz. Kim ki,
gündüzünün evvelinde bu sözleri söylerse, akşamlayıncaya kadar ona musîbet
değmez. Gündüzün sonunda bunları kim söylerse, sabahlayıncaya kadar ona musîbet
değmez. O sözler şunlardır, dedi:
"Allâhümme ente rabbî, lâ ilahe
illâ ente aleyke tevekkeltü ve ente rabbü'l-arşi'i-azîmi. Mâ şâcllâhu kâne, vemâ
lem yeşe'lem yekûn. Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahi'-aliyyi'1-azîm, A'İemu
ennellâhe alâ külli şey'in kadir ve ennellâhe kad ehâta bikülli şey'in ilmâ.
Allâhümme innî eûzü bi~ ke min şerri nefsî ve min şerri külli dâbbeün ente
âhizun binâsiyetihâ. İn-ne rabbî alâ sıratın müstakim,"
(Allah'ım, Sen benim Rabbimsin.
Senden başka ilâh yoktur. Sana tevekkül ettim, Sen büyük Arş'm Rabbısın.
Allah'ın dilediği olur; dilemediği olmaz. İbâdetlere güç yetirmek ve
kötülüklerden korunmak, ancak yüce olan büyük Allah'ın kuvvet ve kudreti iledir.
Biliyorum ki, Allah her şeye kadirdir. Allah ilmi ile her şeyi kuşatmıştır.
Allah'ım! Nefsimin kötülüğünden ve kudret elinle tuttuğun her canlının
kötülüğünden Sana sığınırım. Benim Rabbım doğru (hak) yol üzeredir)"[43]
îbni Sünnî, bu hadisi başka bir
yolla, Peygamber Salllalahu Aleyhi ve Sellem'in ashabından bir adamdan rivayet
etti ve "Ebu'd-Derdâ'dan" rivayet, demedi. Bu rivayette, Ebû'd-Derdâ
Hazretlerine adamın gelmesi tekerrür edip ona şöyle demiştir: Yangın evine
ulaştı, evin yandı. Ebû'd-Derdâ, cevab verir: Yanmamıştır; çünkü ben, Peyamber
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle dediğini işittim:
"Kim sabahladığı zaman, bu sözleri
söylerse (yani yukarda anlatılanları okursa), ona, nefsi, ehli ve malı hakkında
hoşlanmayacağı bir şey isabet etmez." Gerçekten ben, bugün bu sözleri söyledim
(benim evim yanmamıştır). Sonra dedi ki, kalkın beraber gidelim. Kendisi ile
beraber yanındaki adamlar kalktılar ve evine kadar gittiler. Gerçekten onun
evinin çevresi hep yanmış; fakat onun evine bir şey
değmemişti.
Cuma Sabahında Okunacak Dualar Ve
Zikirler
Bil ki, cuma günü dışında ne
söylenir (zikir yapılırsa) cuma günü de söylenir. Cuma gününde, diğer günlerden
daha ziyade zikir yapmak müsta-hab olduğu gibi, Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem üzerine "Salât" getirmek daha çok yapılır.
222- Enes'den
(Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Peygamber Sallallahu
Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Cuma günü sabah namazından önce
kim üç defa şu zikri yaparsa, günahları deniz köpüğü kadar bile olsa, Allah onun
günahlarını bağışIar:
"Estağfiruiîâhellezî lâ ilahe illâ
huve'l-hayyu'î-kayyûme ve etûbü iieyh." (Kendisinden başka ilâh olmayan
Allah'dan mağfiret dilerim. O, Hayy'dır (hayat sahibidir), Kayyûm'dur (her şeyi
idare ve tasarruf edendir) O'na yönelir tevbe ederim).[44]
Cuma günü içinde şüphesiz duaların
kabul edildiği (icabet saatim) zamanı bulabilmek için, cuma günü fecrin
doğuşundan itibaren güneş batın-caya kadar bütün gün çok duâ yapmak müstahabdır.
Bu vakit üzerinde çok çeşitli sözler söylenmiştir: Bu icabet vakti, fecir
doğduktan sonra güneş doğmadan önceye kadar olan zamandır, güneş doğduktan
sonradır. Zeval vaktinden sonradır. İkindiden sonradır. Bir kısmı da, bu
zamanlardan başkasidır, demiştir. Doğrusu ve sahih olanı, Müslim'in Sahîh'inde
sabit olup Ebû Musa El-Eş'arî'nin Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sel-lem'den
rivayet ettiği şu hadîstir: "İcabet saati, imamın minber üzerine oturuşu ile
namazdan selâm verme arasındaki vakittir."
Güneş Doğunca Okunacak
Dualar
223- Ebû Sa'id
El-Hudri'den (R.Anh) rivayet edildiğine göre, demiştir ki, güneş doğduğu zaman
Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle derdi:
"Elhamdü lillâhilîezî cellelenâ
elyevme âfiyetehû ve câebişşemsi min matla'ihâ. Allâhümme esbahtü eşhedü leke
bimâ şehidte bihîlinefsike ve şehidet bihî melâiketü ve hameletü arşike ve cemîu
halkıke enneke entel-îâhu. Lâ ilahe illâ ente'l-kâimü bilkısti. Lâ ilahe illâ
ente'l-azîzu'l-hakîm. Üktüb şehâdetîba'deşehâdetimelâiketi ve uli'1-ılmi,
Allâhümme ente's-selâmü ve minke's-selâm ve ileyke's-selâm. Es'elüke yâ
ze'1-celâli ve'l-ikrâmi en testecîbe lenâ da'vetenâ ve en tu'hyenâ rağbetenâ ve
en tuğni-yenâ ammen ağneytehû annâ min halkıke. Allâhümme aslih lîdîniyellezî
huve ısmetü emrî. Ve aslih lî dünyâyelletî fîhâ maîşetî. Ve aslih lî
âhireti-yelletî ileyhâ münkalebî. '*
(Bugün üzerimize afiyeti bürüyen
ve güneşi doğudan getiren Allah'a ha m d olsun... Allah'ım. Kendine şahid
kıldığın şeylerle Senin varlığına şahidlik ederim; meleklerinin, Arş'ını
taşıyanların ve bütün yaratıklarının şehâdeti ile şahidlik ederim ki, Sen
Allah'sın, Senden başka adaleti ayakta tutan ilâh yoktur. Azîz ve Hakîm olan
ilâh, ancak Sensin. Meleklerinin ve ilim sahihlerinin şehâdetinden sonra benim
şehadetimi kabul et. Allah'ım, Sen her türlü noksanlıktan selâmet üzeresin,
selâmet Sendendir ve selâmet bulmak da Sanadır. Ey Celâl ve İkram
sahibi,duamızınkabulünüSendenistiyorum;isteğimizin verilmesini, yaratıklarından
bize muhtaç bırakmadıklarına, bizi muhtaç bırakmamanı Senden isterim. İşimin
selâmeti olan dinimi bana düzelt. Geçimim kendisinde olan dünyamı da düzelt ve
dönüp varacağım yer olan âhiretimi de düzelt."[45]
224- Abdullah
ibni Mes'ud'dan (Radıyallahu Anh) mevkuf olarak rivayet edildiğine göre,
kendisi, güneşin doğmasını gözetleyip ona haber verecek birini görevlendirirdi.
Güneşin doğuşunu ona haber verince (Abdullah ibni Mes'ud) şöyle
derdi:
"Elhamdü lillâhilîezî vehebe lenâ
hâze'l-yevme ve ekâlenâ fihi aserâtinâ." (Bugünü bize bağışlayan ve bugünde
bizden engelleri kaldıran Allah'a hamd olsun.."[46]
Güneş Yükselince Okunacak
Duâ
225- Amr ibni
Abese'den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, Resûlüllah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem buyurdu: "Güneş yükselir de, Allah Teâlâ'mn yaratıklarından
mevcut bulunan her şey, Aziz ve Yüce olan Allah'ı teşbih eder; ancak şeytandan
olanlarla insanların kötüleri yapmaz."[47]
Güneşin Zevalinden İkindiye Kadar
Okunacak Duâ
Daha önce, insan elbisesini
giydiği ve çıkardığı zaman, helaya girdiği ve çıktığı zaman, abdest aldığı
zaman, mescide giderken ve kapısına vardığı zaman, mescide girince, müezzini ve
ikâmet getireni işittiği zaman, ikâmetle ezan arasında, namaza duracağı zaman,
namazın başından sonuna kadar olan ibâdet zamanında ve namazdan sonra ne
okuyacağını anlatmıştık. Namazla ilgili bütün dualarda, her türlü namaz
müşterektir, onlarda da aynen uygulanır.
Zevalden (güneşin öğle vaktinden
batıya kaymaya başlamasından) sonra zikir ve diğer ibâdetleri çok yapmak, şu
bize rivayet edilen hadisten dolayı müstahabdır:
226- Abdullah
ibni's-Saib'den rivayet edildiğine göre demiştir ki: "Resûlüllah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem, güneşin zevalinden sonra ve öğle namazından (farzından) önce
dört rekât namaz kılardı ve buyururdu: Bu öyle bir vakittir ki, bu zamanda gök
kapıları (rahmet kapıları) açılır; isterim ki, benim salih amelim oraya
yükselsin. "[48]
Öğle vazifelerini yaptıktan sonra,
çok zikir yapmak müstahabdır; çünkü bu hususta Allah Tealâ "Akşam ve sabah,
Rabbine hamd ederek onu teşbih et." buyurduğundan zevalden akşama kadar olan
geniş zamanda zikir yapılmasını istemiştir. Âyeti kerimenin metninde geçen
"EI-Aşiyyu" sözü, güneşin zevalinden batışına kadar olan
zamandır.
İmam Ebû Mansûr El-Ezherî,
demiştir ki, Arab'larda "EI-Aşiyyu", güneşin zevali ile batışı arasındaki
zamandır.
İkindiden Sonra Güneşin Batışına Kadar
Okunacak Dua
Öğleden sonra ve ikindiden sonra
ne söyleneceği daha önce geçmişti. tkindi vaktinde zikirleri çok yapmak, tekidli
olarak müstahabdır; çünkü ikindi namazının (Kur'an-ı Kerim'de ihtimam
gösterilen) orta namaz olduğu, selef ve daha sonraki alimlerin çoğunluğu
tarafından söylenmektedir. Bir de sabah vaktinde zikirlere daha çok itina
göstermek müstahabdır. Çünkü bu iki namaz, "Orta namaz" olarak söylenenlerin en
sahihleridir.
İkindiden sonra ve gündüzün
sonunda zikri daha fazla çoğaltmak müs-tahabdır. Allah Teâlâ Hazretleri
buyuruyor:
"Güneş doğmadan önce ve güneş
batmadan önce Rabbine hamd ederek tesbîh et (Rabbını noksanlıklardan tenzih et
"Sübhanellahi ve bihamdihi" söyle yahud sabah ve ikindi namazını kıl.[49]
Yine
buyuruyor:
"Akşam ve sabah Rabbine hamd
ederek teşbih et."[50]
Yine
buyurur:
"İçinden yalvararak ve korkarak ve
gizlice, sabah ve akşam vakitlerinde Rabbını An (teşbih et)."[51]
Yine
buyurmuştur:
"Sabah ve akşam vakitlerinde, o
ibâdet yerlerinde Allah'ı teşbih ederler. Nice erkek vardır ki, ne bir kazanç,
ne de bir alış-veriş, Allah'ı anmaktan onları meşgul etmez. "[52]
227- Enes'den
(Radiyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Resûlüllah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:
"İkindi namazından itibaren güneş
batıncaya kadar zikreden bir toplum ile oturmam, Hazreti İsmail'in (şerefli
soyundan) sekiz köle azad etmemden bana daha sevimlidir. "[53]
Akşam Ezanı İşitilince Okunacak
Duâ
228- Ümmü
Seleme'den (Radıyallahu Anha) rivayet edildiğine göre şöyle
demiştir:
"Akşam ezanı zamanında, şöyle
söylememi, Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bana
öğretti:
"Allâhümme hazâ ikbâlü leylike ve
idbârü nehârike ve esvâtü düâtike
feğfirti."
(Allah'ım! Bu an, gecenin gelmesi
ve gündüzünün gitmesidir. Sana dua edenlerin de sesleridir, beni bağışla.)"[54]
Akşam Namazından Sonra Okunacak
Dualar
Az önce geçti ki, her namazın
sonunda daha evvel anlattığımız zikirler söylenir. Bununla beraber akşam
namazının sünnetini kıldıktan sonra, Ibni Sünnî'nin Kitabında rivayet ettiğimiz
şu duayı okumak suretiyle ziyade yapmak müstahabdır:
229- Ümmü
Seleme'den rivayet edildiğine göre demiştir ki: "Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem akşam namazından (farzından) dönünce eve girip iki rekât (sünnet namaz)
kılardı. Sonra yapmış olduğu duada şöyle buyururdu:
"Yâ mukallibe'î-kulûbi ve'1-ebsâri
sebbit kulûbenâ alâ dînike." (Ey kalbleri ve görüşleri çeviren (Allah),
kalblerimizi Senin dinin üzere
sabit kıl)”[55]
230- Umâre ibni
Şebib'den rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Resûlül-
lah Sallahu Aleyhi ve Sellem şöyle
buyurdu: "Kim akşam namazının arasın-
dan on defa
"Lâ ilahe iUâllâhu vahdehû lâ
şerike lehû. Lehu 'I-mülkü ve lehu 'l-ham-dü yuhyî ve yumîtü ve hüve alâ külli
şey'in kadîr."
(Allah Man başka ilâh yoktur;
yalnız O vardır, ortağı yoktur. Mülk O'nundur, hamd O'nundur. Öldürür ve
diriltir; O, her şeye kadirdir."[56]
söylerse, Allah ona mücehhez bir
birlik (melek) gönderir de, onu sabah-laymcaya kadar şeytandan korurlar. Yine bu
sözler sebebiyle Allah ona kurtarıcı on hasene yazar ve ondan, helak edici on
günahı siler. Bir de, on mümin köle âzâdı kadar sevabı
olur.
Vitir Namazında Okunacak Sureler Ve Ondan
Sonra Okunacak Dualar
Üç rekât vitir namazı kılan kimse
için, birinci rekâtta Fatiha'dan sonra "EI-Alâ" sûresini, ikinci rekâtta
"Kâfirûn" sûresini ve üçüncü rekâtta da "Ihlâs" sûresini ve Muavvizeteyni (Felak
ve Nas sûrelerini) okumak (Şafî'î mezhebinde) sünnettir.
Eğer birinci rekâtta okuyacağı
"EI-Alâ" süreyi unutursa, ikinci rekâtta "Kâfinin" sûresi ile onu okur. Eğer
ikinci rekâtta "Kâfirim" sûresini okumayı unutursa, onu, üçüncü rekâtta "îhlâs
ve Muavvizeteyn" süreleriyle beraber okur.
231- Ubeyy ibni
Kâ'b'dan sahih bir isnad ile rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: "Peygamber
Sallallahu Aleyhi ve Sellem, vitir namazından selâm verdiği zaman şöyle
derdi:
' Sübhâne '1-m eliki '1-kuddûsi
(Her şeye mâlik olup her şeyden
yüce olan varlığı bütün noksanlıklardan tenzih ederim)"[57]
232- Hazreti
Ali'den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre: "Resûlullah Sallallahu Aleyhi
ve Sellem, vitir namazının sonunda şunu
derdi:
"Allâhümme innî eûzü
bivechike'l-kerîmi, ve kelimâtikettâmmeti, min ukûbeüke ve eûzü bike minke. Lâ
uhsî senâen aîeyke ente kemâ esneyte alâ nefsike.
(Allah'ım! Senin gazabından nzâna
sığınırım. Azabından afiyetine sığınının. Senden (helak etmenden) Sana
sığınırım. Sana yaraşır övgüyü sayıp tamamlayamam, Sen kendini övdüğün
gibisin."'[58]
Yatağa Yatıp Uyanmak İstendiği Zaman
Okunacak Dua
Allah Tealâ
buyurur:
"Göklerin ve arzın yaratılışında,
gece ile gündüzün değişmesinde, (Allah'ın kudret ve azametine, varlığına ve
eşsizliğine) delâlet eden pek çok alâmetler vardır. O kimseler ki, ayakta iken,
otururken ve yatarlarken (her hallerinde) Allah'ı anarlar (zikrederler)... [59]
(Bu ayeti Kerîmenin delaletiyle
anlaşılıyor ki, yatarken dahi düşünüp Allah'ı zikretmek
gereklidir.)
233- Huzeyfe ve
Ebû Zerr'den (Radıyallahu Anhüma) rivayet edildiğine göre demişlerdir ki:
"Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem yatağına bü-ründüğü zaman şöyle
derdi:
"BismikeHâhümme ahyâ ve emûtü"
(Allah'ım, Senin adınla dirilirim ve ölürüm."[60]
234- Berâ ibn-i
Azib'den (Radıyallahu Anhüma) ve Hazreti Ali'den (Radıyallahu Anh) rivayet
edildiğine göre:
"Resûlüîlah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem, (dâmâdı) Ali'ye ve (kızı) Fâ-tımâ'ya şöyle buyurdu: Yatağınıza
büründüğünüz zaman, (yahud döşeğinize girdiğiniz zaman) Otuz üç kez tekbir
getirin (Allahu Ekber, deyin), otu-züç kez tesbîh çekin (Sübhânellah, deyin),
otuzüç kez de hamd getirin (El-hamdü iillâh, deyin)."
Bir rivayette, "Otuzdört tesbîh
getirin" dir. Başka bir rivayette de, "Otuzdört tekbir getirin"
şeklindedir.
Hazreti Ali der ki: Ben bunu
Resûlüîlah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den duyalı beri bırakmadım (her gece bu
virde devam ettim). Kendisine soruldu:
-
Sıffîn (savaşının şiddetli) gecesinde de mi,
bırakmadın?
- Evet, Sıffîn gecesinde de,
bırakmadım, dedi.[61]
235- Ebû
Hüreyred'den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Resûlüîlah
Sallalîahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Sizden biriniz, yatağına gireceği
zaman, eteğinin içi ile silksin; çünkü insan (kalktıktan sonra yatağına) hangi
şeyin oturduğunu bilmez. Sonra şöyle desin:
"Bismike rabbî vada'tü cenbî ve
bike erfauhu in emsekte nefsi ferhamhâ ve in erseltehâ fehfezhâ bimâ tahfezu
bihî ibâdeke's-sâlihîn. (Rabbim, Senin isminle yanım üzere yattım ve Seninle
(kudretinle) onu kaldırırım. Eğer canımı alırsan, ona merhamet et ve eğer onu
salıverirsen, salih kullarım koruduğun şeyle onu da koru)[62]
Bir rivayette: "Yatağını üç defa
silksin" şeklindedir.
236- Hazreti
Aişe'den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, demiştir
ki:
"Peygamber Sailallahu Aleyhi ve
Sellem her gece yatağına girince, avuçlarım bir araya getirir, sonra onlara
üfürür ve ikisine şunları okurdu: İhlâs sûresini, Felak ve Nas sûrelerini...
Sonra iki avucu ile bedeninden ulaşabildiği yerleri sıvardı. Önce elleriyle baş
ve yüzünden başlayarak mes-heder ve vücûdun ön tarafını da böyle sıvardı. Bunu
üç defa yapardı."[63]
Belâ Ve Âfetlerden Korunmak İçin Okunacak
Duâ
237- Ukbe ibni
Amr'dan (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre demiştir ki, Resûlüîlah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Bakara sûresinin sonunda iki ayet
vardır ki, herhangi bir gecede onları kim okursa, onu korurlar."[64]
Alimler, korumanın manası üzerinde
ihtilaf etmişlerdir. Bir kısmı, okuduğu gece onu âfetlerden korur, demiştir.
Bir kısmı da, okuduğu geceyi ibâdetle geçirmiş sayılır, demiştir. Ben de derim
ki, her iki halin murad
edilmiş olması
caizdir.
238- Berâ ibn-i
Azib'den (Radıyallahu Anhüma) rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Resûlüllah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem bana şöyle buyurdu:
"Yatağına gideceğin zaman, namaz
için aldığın abdest gibi abdest al, sonra sağ yanın üzere yat ve şöyle
de:
"Allâhümme eslemtü nefsîileyke, ve
fevvadtü emrîüeyke, ve elce'tü zahrîiîeyke, rağbeten ve rahbeten ileyke. La
melce'e ve iâ mmca mînke illâ Ueyke. Âmentü bikiiâbikdkzî enzelte ve
nebiyyikellezî erselîe."
(Allah'ım, kendimi Sana teslim ettim ve işimi
S ana bıraktım, sırtımı da Senin himayene dayadım; hem korkarak, hem de Senden
umarak... Senden başka sığmak ve barınak yoktur. İndirdiğin kitaba ve
gönderdiğin Peygambere îman ettim). Bunları söyledikten sonra ölürsen, îslâm
üzere ölürsün. Bunlar, okuduğun duaların sonu olsun. "[65]
Yatarken Şeytanın Şerrinden Korunmak İçin
Okunacak Dua
239- Ebû
Hüreyre'den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, şöyle
demiştir:
"Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem, Ramazan zekâtını (Fitreyi) korumakla beni görevlendirdi, (Fakirlere
dağıtılmak üzere fitre olarak toplanan hurma benzeri mallan-gözetip korumak
için beni vekil tayin etti). Sonra bilinmedik bir kimse gelip o yiyeceklerden
avuçlamaya başladı..." Böylece uzun bir hadis anlattı, Ebû Hüreyre... Nihayet o
bilinmedik kimse, hadîsin sonunda bana şöyle dedi: Yatağına girdiğin zaman,
Âyete'l-Kürsiyyi oku, (böylece) Allah'dan bir koruyucu (melek) asla senden
ayrılmaz, seninle bulunur ve sabahlaymcaya kadar da, sana hiç bir şeytan
yaklaşmaz. (Onun bu sözünü ben Peygambere böyle anlatınca), Resûlül-lah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdu: (O sana gelip fitre malından aşı-ran,
aslında şeytandı; fakat bu sözünde) sana doğru söyledi. Ancak (diğer
sözlerinde) o yalancıdır, işte şeytan budur. "[66]
240- Müminlerin
annesi Hafsa'dan (Radıyallahu Anha) rivayet edildiğine
göre:
"Resûlüllah sallallahu Aleyhi ve
Sellem, uyumak istediği zaman, sağ elini yanağının altına kordu sonra şöyle
derdi:
"Allâhümme kını azâbeke yevme
teb'asü ibâdeke" (Allah'ım! Kullarını hesap için diriltip göndereceğin zaman,
beni azabından koru) Bunu üç defa söylerdi."[67]
241- Ebû
Hüreyre'den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Peygamber
Sallallahu Aleyhi ve Sellem yatağına girdiği zaman şöyle
söylerdi:
"Allâhümme rabbe's-semâvâti ve
rabbe'1-arzı ve rabbe'l-arşi'l-azîmi. Rabbena verabbekülü şey'in, fâîika'l-habbi
ve'n-nevâ müvezziîi't-tevrâti ve'1-incîli ve'1-kur'ân. Eûzü bike min şerri külli
zîşerrin ente âhizun binâ-siyetihî, ente'l-evvelü feleyse kableke şeyfun, ve
ente'l-âhiru feleyse ba'-deke şey'un, ve ente'z-zâhiru feleyse fevkake şey'un,
ve ente'l-bâtmu feleyse dûneke şey'un, ıkdı annâ-eddeyne ve eğninâ
mine'l-fakri."
(Ey gökleri yaratan, arzı yaratan,
büyük Arş'ı yaratan, bizi yaratan, her şeyi yaratan, tohumu ve çekirdeği
çatlatan, Tevrat'ı, İncil'i ve Kur'-an'ı indiren Allah'ım. Kudretinle yakalar
olduğun her kötülük sahibinin şerrinden Sana sığınırım. Sen başlangıcı olmayan
evvelsin, Senden önce hiç bir şey yoktur. Sen, nihayeti olmayan sonsun; Senden
sonra hiç bir şey yoktur. En büyük alamet ve delillerle varlığı bilinen
Zahir'sin; Senin üstünde hiç bir şey yoktur. Sen gözle görülüp idrak edilemeyen
Batın'-sın; Senden daha lâtif hiç bir şey yoktur. Bizim her borcumuzu öde ve
bizi fakirlikten müstağni kıl) "Ebû Davud'un rivayetinde, son cümle: "Benim her
türlü borcumu öde ve beni fakirlikten müstağni kıl." şeklindedir. )[68]
242- Hazreti
Ali'den (Radıyallahu Anh) sahih bir isnadla rivayet edildiğine göre, demiştir
ki, Resülüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, yatağında şöyle
derdi:
"Allâhümme innî eûzü birizâke min
sahatike ve eûzü bimuâfâtike min şerri mâ ente âhizun binâsiyetihî. Allâhümme
ente tekşifu'l-mağreme ve'l-me'seme. Allâhümme lâ yühzemü cündüke, ve lâ yuhlefu
va'düke ve lâ yenfau zelceddi minke'l-ceddü. Sübhânekellâhümme ve
bihamdike."
(Allah'ım! Kudretinle yakalar
olduğun her şeyin kötülüğünden, Kerim olan zatına ve Kur'amna sığınırım.
Allah'ım, Sen borcu ve günahı kaldırırsın. Senin ordun perişan olmaz, va'dın da
bozulmaz. Şeref ve varlık sahibine, varlığı fayda vermez; şeref ve mevki ancak
Sendendir. Allah'ım, Sana hamdederek Seni noksanlıklardan tenzih ederim.”[69]
243- Enes'den
(Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Resûlüllah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem yatağına girdiği zaman şöyle derdi:
"Elhamdü lillâhi'îlezîeî'amenâ ve
sekânâ ve kefânâ ve âvânâ fekem mimmen lâ kâfiye lehû ve lâ
mu'viye."
(O Allah'a hamd olsun ki, bize
yedirdi, bize içirdi,bizden kötülükleri kaldırıp ihtiyaçlarımızı giderdi ve bizi
korudu. Nice kimse vardır ki, onun ihtiyacını gideren yok, onu koruyucu
yok...)"[70]
244- Hasen bir
isnadla Ebû Züheyr EI-Enmâri diye çağrılan Ebu'I-Ezherî'den (Radıyallahu Anh)
rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
gece yatağına girdiği zaman şöyle söylerdi:
"Bismillâhi vada'tü cenbî.
Allâhümme'ğfir zenbî ve ahsi'şeytânî ve fükke rihânı vec'alnî
finnediyyil'a'Iâ"
(Allah'ın ismiyle yanım üzere
yattım. Allah'ım, günahımı bağışla, şey- tanımı kov, üzerimdeki Allah ve kul
haklarını kaldır, beni en yüksek mec-listekiler (melekler topluluğu) arasına
koy."'[71]
245 Nevfel
El-Eşca'îden rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Resûlüllah Sallallahu Aleyhi
ve Sellem bana şöyle buyurdu:
"Kâfinin sûresini oku sonra onun
arkasından uyu; çünkü o, şirkten kurtuluşu gerektirir. "[72]
246- Ebû Ya'Iâ
El-Mevsılfnin Müsned'inde, İbni abbas'dan (Radıyallahu Anhüma) rivayet ettiğine
göre Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Size bir söz göstereyim mi ki,
Sizi Allah Azze ve Celle'ye şirk koşmaktan kurtarsın!: Uyuyacağınız zaman
Kâfirûn sûresini okuyunuz."
247- Irbâz ibni
Sâriye'den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre: "Peygamber Sallallahu
Aleyhi ve Sellem uykudan önce, teşbihleri (Sübhânellah, elhamdü Iillâh, Aîlâhu
Ekber sözlerini) okurdu. "[73]
248- Hazreti
Aişe'den (Radıyallahu Anha) rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: "Peygamber
Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Beni İsrâîl [74]
ve Zü-mer sûrelerini okumadıkça uyumazdı." Tirmizî demiştir ki, bu Hasen hadîs
dir.
249- İbni
Ömer'den (Radıyallahu Anhüma) sahîh isnadla rivayet edildiğine göre, demiştir
ki; "Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem yatağına girdiği zaman şöyle
derdi:
"Elhamdü lillâhillezî kefânî ve
âvânî ve et'amenî ve sekânî vellezîmenne aîeyye feefdale. Velîezî a 'tanı
feeczele. Elhamdü lilîâhi alâ külli hâl. Allâhümme rabbe külli şey'in ve
melîkehu ve ilahe küll işey'in. Eûzü bike minennâr."
(O Allah'a hamd olsun ki,
ihtiyaçlarımı giderdi, beni barındırdı, beni yedirdi, beni içirdi. O Allah'dır
ki, bana ihsan etti de artırdı, yine bana verdi de çoğalttı. Her halde Allah'a
hamd olsun. Ey her şeyin yaratıcısı ve mâliki ve her şeyin İlâhı olan Allah'ım!
Cehennemden Sana sığını-nm)."[75]
251- Ebû Saîd
El-Hudrî'den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, Peygamber Sallallahu
Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Kim yatağına girdiği zaman üç kez şunu
söylerse, günahları deniz köpüğü kadar, yıldızların sayısı kadar, kumsal yerin
kumlan sayısı kadar ve dünya günleri sayısı kadar daahi olsa, Allah' Teaîâ onun
günahlarım bağışlar:
"Estağfirullâhellezî lâ ilahe illâ
hüve'l -hayye'l-kayyûme ve etûbü ileyh."
(Öyle bir Allah'dan mağfiret
dilerim ki, O'ndan başka ilâh yoktur. Hayy'dır (hayat sahibidir), Kayyûm'dur
(her şeyi tasarruf ve idare edendir)."[76]
251- Peygamber
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in ashabından ve Eşlem kabilesinden bir adamdan
rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
"Ben, Resûlüllah Sallallahu Aleyhi
ve Sellem'in yanında oturuyordum. Bir de, Peygamberin ashabından bir adam gelip
dedi ki, bu gece ısınldım ve sabaha kadar uyuyamadım, peygamber
sordu:
-
Neydi o? adam;
-
Akrebdi (ısıran), dedi. Peygamber ona şöyle
buyurdu:
- Keşke gecelediğin zaman şu
sözleri söyleyeydin, Allah'ın izni ile sana hiç bir şey zarar
veremezdi:
"Büzü bikelimâtiHâhittâmmeti min
şerri ma halaka."
(Allah'ın yarattığı şeylerin
kötülüğünden, Allah'ın Kur'ân'ına sığınırım)"[77]
252- Enes'den
(Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre: "Peygamber Sallallahu Aleyhi ve
Sellem bir adama, yatağına gireceği zaman Haşir sûresini okumayı tavsiye etti ve
buyurdu: Eğer (okuduğun gece) ölürsen, şehid ölürsün, (Ravi şübhelenerek) yahud
Peygamber: Cennet ehlinden olursun, buyurdu, (şeklinde rivayet etti)."[78]
253- Ibni Ömer'den (Radıyallahu Anhüma) rivayet
edildiğine göre: "Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir adama, yatağına
girdiği zaman şöyle demesini emretti:
''Allâhümme ente haîakte nefsi ve
ente teteveffâhâ leke memâtüha ve mahyâhâ. İn ahyeyîehâ fahfezhâ ve in emettehâ
fağfir lehâ. Allâhüm-me innî es'elüke'l-âfiyete."
(Allah'ım! Sen benim nefsimi
yarattın ve Sen onu öldürürsün. Onu öldürmek ve diriltmek Sana aittir. Onu
diriltirsen, onu koru ve eğer öldürür sen, ona mağfiret et. Allah'ım! Ben
Senden afiyet isterim).”[79]
İbni Ömer demiştir ki, ben bunu
Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sel-Iem'den işittim.
254- sahîh
isnadlarla.Ebû Hüreyre'den rivayet edildiğine göre, bu hadîs, Ebû Bekir'in
(Radıyallahu Anh) kıssası münasebetiyle' "Sabah ve Akşam ne Söylenir" bölümünde,
kitabımızda başta zikredilmişti:
"Allâhümme fâtm's-semâvâti
ve'1-arzı, âlimü'î-ğaybi veşşehâdetirabbe külli şey'in ve melîkehû. Eşhedü en lâ
ilahe illâ ente. Eûzü bike min şerri nefsi ve şerri''ş-şeytâni ve
şirkihî."
(Ey gökleri ve yeri yaratan, gaybi
ve hazırı bilen, her şeyin sahibi ve Rabbı olan Allah! Senden başka ilâh
olmadığına şahidlik ederim. Nefsimin şerrinden, şeytanın şerrinden ve şirkinden
Sana sığınırım). Bu sözleri, sabahladığın, akşamladığın ve yattığın zaman
söyle."[80]
255- Şeddad
ibni Evs'den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Resûlüllah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Yatağına girdiği zaman, Allah
Teâlâ Hazretlerinin kitabından bir sûre okuyup yatağına sığınan bir müslümana,
Allah bir melek vekil eder de, o melek, müslüman ne zaman uyanırsa, uyamncaya
kadar ona zarar verecek şeyi ona yaklaştırmaz. "[81]
256- Câbir'den
(Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem şöyle buyurdu: "İnsan yatağına girdiği zaman, bir melekle bir şeytan ona
doğru koşuşur. Melek der ki, Allah'ım hayırla sonuçlandır. Şeytan ise, kötülükle
sonuçlandır, der. Adam, eğer Allah Tealâ'yi zikreder, sonra uyursa, melek onu
koruyarak geceler."[82]
257- Abdullah
ibni Amr ibni'l-As'dan (Radiyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, demiştir ki,
Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, uyku için yattığı zaman şöyle
derdi:
"Allâhümme bismike rabbî vada'tü
cenbî, fağfir lî zenbî." (Ey yaratıcım olan Allah'ım, Senin adınla yanım üstü
yattım. Benim günâhımı bağışla)[83]
258- Ebû
Ümâme'den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Peygamber
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu işittim: "Kim abdestli olarak
yatağına girer de, ona uyku basıncaya kadar Azız ve yüce olan Allah'ı
zikrederse, gece yatağında öteye beriye döndüğü her an içinde dünya ve ahiret
hayırlarından kendisine verilmesini Azız ve Yüce Allah'dan istediği takdirde,
Allah, o istediği şeyi ona ve-rir."[84]
259- Hazreti
Aişe'den (Radıyallahu Anha) rivayet edildiğine göre şöyle
demiştir:
"Resûlüllah sallallahu Aleyhi ve
Sellem, yatağına girdiği zaman şöyle derdi:
"Allâhümme emti'nî bisem’i ve
basarı vec'alhümâ elvârise minnî, ven-surnî alâ adüvvî ve erinî minhu se'rî.
Allâhümme inni eûzü bike min ğâ-lebetiddeyni ve mine'1-cûi feinnehû
pi'seddacîu
(Allah'ım, kulağımla ve gözümle
beni faydalandır ve onları bana bağışla. Beni düşmanım üzerine muzaffer kıl ve
ondan intikamımı bana göster. Allah'ım, borcaltına kalmaktan, açlıktan Sana
sığınırım; zira açlık ne kötü bir düşüştür!.."[85]
Alimler demişlerdir ki, metinde
geçen "Kulağımı ve gözümü bana varis kıl" sözünün manası, ben ölünceye kadar
onları sağlam ve kusursuz bırak demektir. Bir kısmına göre de mana şudur:
Yaşlılıkla azaların ve diğer hislerin zayıfladığı sırada onları kuvvetli ve
sağlam bırak, yani diğer azaların kuvveti üzerine onları varis kıl ve geri
bırak demektir. Bir de mana şudur denildi: kulağımı işitilen şeylere ve
kendileriyle amel edilenlere bir muhafaza yap. Gözün varis kılınması da, gördüğü
şeylerden ibret alması demektir.
Bir rivayette de: "Vec'alhülvarise
minnî" şeklinde müfred olarak geçer. Buna göre, faydalanmayı bana varis kıl,
manası kasdedilir.
260- Hazreti
Aişe'den (Radıyallahu Anha) rivayet edildiğen göre, şöyle
demiştir:
"Resûlüllah SaîbJahu Aleyhi ve
Sellem ile ben arkadaş olahdan itibaren dünyasını değişinceye kadar, şu
şeylerden Allah'a sığmmadikça uyumazdı: Korkaklıktan, tenbellikten,
usançlıktan, cimrilikten, yaşlılık belâsından, mal ve aile hakkında kötü
manzaradan, kabir azabından, şeytandan ve onun şirkinden..."[86]
261- Hazreti
Aişe'den rivayet edildiğine göre, kendisi uyumak istediği zaman şöyle
derdi:
"Allâhümmeinnîes'elükerü'yâsâlihaten,
sâdıkatenğayrekâzibetin, nâfiaten ğayre zarretin."
(Allah'ım, ben senden salih ve
yalancı olmayan sadık ve zarar vermeyen faydalı bir rüya istiyorum)." Hazreti
Aişe bu sözleri söylediği zaman, yanındakiler bilirlerdi ki, sabah oluncaya veya
gece uyamncaya kadar artık konuşmayacaktır.[87]
262- Hazreti
Ali'den (Radiyallahu Anh) şöyle dediği rivayet edilir.
"Bakara sûresinin sonundan üç ayet
okumadıkça, akıllı bir kimsenin uyuyacağını sanmıyorum." Buharı ve Müslim'in
şartı üzere, isnadı sahîhdir.
Yine Hazreti Ali'den rivayet
edilmiştir: İslama giren akıl sahibi bir kimseyi sanmıyorum ki,
"Ayete'I-kürsi"yi okumadıkça uyumuş olsun.
İbrahim Naha'î'den rivayet
edildiğine göre şöyle demiştir:
Kendileri yataklarına girdikleri
zaman, ashab onlara "Muavvizeteyni" Nâs ve Felak sûrelerini okumalarını onlara
öğretirlerdi. Bir rivayette de, şu sûreleri her gece üç defa okumalarını
müstehab görürlerdi: İhlâs, Fe-lâk ve Nâs sureleri... Müslim'in şartı üzere
isnadı sahîhdir.
Bil ki, bu bölümle ilgili olan
hadîsler ve eserler çoktur. Ancak bizim zikrettiklerimiz, onlarla amel edecek
kimse için kâfidir. Okuyup faydalanmak isteyene usanç getirmemek korkusuyla
bunlardan fazlasını kaldırdık. En iyi bilen Allah'dır. Bu bölümde zikredilen duâ
ve zikirlerin hepsini insanın yerine getirmesi en uygunudur. Eğer imkân
bulamıyorsa, en önemlilerinden yapabileceği kadarı ile
yetinir.
Allah'ı Zikretmeksizin Uyumanın
Keraheti
263- Sağlam bir
isnadla Ebû Hüreyre'den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, Resûlüllah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Kim bir yerde oturur da Allah'ı
orada anmazsa, Allah'dan onun aleyhine bir noksanlık olur. Kim de bir yatakta
yatar da, Allah Tealâ'yi orada anmazsa, Allah tealâ'dan ona bir noksanlık
olur."[88]
Geceleyin Uykudan Uyanıpta Sonra Tekrar
Uyumak İsteyenin Okuyacağı Dualar
Bil ki, gece uykudan uyanan iki
durumda olur: Birincisi, artık bundan sonra uyuyamaz. Böyle bir kimsenin
zikirlerini kitabın başında anlattık. İkincisi, uyandıktan sonra uyumak isteyen
kimsedir. İşte bu kimse için, uyku kendisini bastırmcaya kadar Allah Tealâ'yi
zikretmek müsta-habdır. buna dair çok zikirler nakledilegelmiştir. Bunlardan bir
kısmını daha önceki bölümde (35-40 sayılı hadîslerle) belirtmiştik. Buharî'nin
sa-hîh'inde rivayet ettiğimiz şu hadîsler bunlardandır:
264- Ubâde
ibni's-Sâmit'den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, Peygamber Sallallahu
Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:
"Kim gece uykudan uyanır
da:
"Lâ ilahe illâllâhu vahdehû lâ
şerîke îehu, Lehu'î-müîkü ve îehu'l-hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr.
Ve'1-hamdü lillâhi ve sübhânellâhi ve. lâ ilahe illâllâhu vallâhu ekber, ve lâ
havle ve lâ kuvvete illâ bilîâh."
(Allah'dan başka ilâh yoktur,
yalnız O vardır, O'mın ortağı yoktur. Mülk O'nundur, hamd da O'nadır. O, her
şeye kadirdir. Hamd Allah'a mahsustur, Allah her noksan şeydan münezzehtir,
ÂUah'dan başka ilâh yoktur. Allah her şeyden büyüktür. İbâdetlere güç yetirmek
ve kötülüklerde» korunmak, ancak Allah'ım kudret ve kuvveti iledir) der ve
sonra: "Allahümmeğfirli” (Allah'ım besii bağışla) derse, yaftud daâ yaparsa,
emin
için kabul olunur. Kalkar abdest
alır da namaz kılarsa, namazı kabul olunur."[89]
265- Hazreti
Aişe'den (Radıyallahu Anha) Sahih bir isnadla rivayet edildiğine göre, demiştir
ki: "Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Seilem gece uykudan uyanınca şöyle
derdi:
"Lâ ilahe illâ ente, sübhâneke,
Allâhümmeğfiruke lizenbî, ve es'elü-kerahmeteke. Allâhümmezidnîilmen velâ
tüziğkalbîba'deizhedeytenî ve heb lî min ledünke rahmeten inneke
ente'l-vehhâb."
(Senden başka ilâh yoktur. Seni
noksanlardan tenzih ederim. Allah'ım, günahım için Senden mağfiret dilerim ve
Senin rahmetini isterim. Al-Iah'ım, bana ilim artır ve bana hidâyet verdikten
sonra kalbimi kaydırma. Katından bana rahmet bağışla; muhakkak ki Sen çok
bağışlayansın)"[90]
266- Hazreti
Aişe'den (Radıyallahu Anha) rivayet edildiğine göre, Resûlüllah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem'i kasdederek demiştir ki; geceleyin uykudan uyandığı zaman
şöyle derdi:
"Lâ ilahe
illâllâhu'l-vâhidü'l-kahhâr. Rabbü's-semâvâti ve'1-arzı ve mâ beynehumâ
el-azîzü'1-ğaffâr."
(Semâvat ve arzın Rabbı olan, her
şeye galib bulunan yalnız bir Allah'dan başka ilâh yoktur. Azîz ve Gaffar olan
Allah, Semâvat ve arz arasında onların da Rabbıdır)"[91]
267- Ebû
Hüreyre'den (Radıyalllahu Anh) zayıf bir isnadla rivayet edildiğine göre,
Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle dediğini
işit-miştir:
"Azîz ve Yüce olan Allah, müslüman
kuluna gece uykusundan canım geri verir de» kul teşbih yaparsa (Süöhâneİlah,
derse). Aiîah'dan mağfiret dilerse (Estağfirullah, derse) ve Allah'a duâ ederse,
ondan kabul ol-
nur."[92]
268- îyi bir
isnadla Ebû Hüreyre'den (Radıyallahu Anh) rivayet edil-diğine göre, demiştir ki,
Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Sizden biriniz gece yatağından
kalkar da sonra o yatağa (yatmak üzere) dönerse, o yatağı eteğinin ucu ile üç
defa çırpsın; çünkü insan bilmez ki, kendisinden sonra yerine geçen nedir.
Yatınca da şöyle desin:
"Bismikellâhümme vada'tü cenbî ve
bike erfa'uhû. İn Emsekte nefsî ferhamhâ ve in rededtehâ fahfezhâ bimâ tahfezu
bihîibâdeke's-satihîn."
(Allah'ım, Senin adınla yanım
üzere yattım. Onu Senin kuvvetinle kaldırırım. Eğer benim canımı alırsan, ona
rahmet et ve eğer onu geri verirsen (uyandırırsan), salih kullarını koruduğun
gibi onu koru."[93]
Ebû'd-Derda'dan nakledildiğine
göre, Kendisi gece ortasında uykudan kalktığı zaman şöyle
derdi:
"Gözler uyudu, yıldızlar battı;
sen ise Allah'ım, Hayy'sın, Kayyüm'-sun (Hayat sahibisin her şeyi tedbir ve
idare edensin)."[94]
Yatağında Rahatsızlanıpta Uyuyamayan
Kimsenin Okuyacağı Dualar
269- Zeyd ibni
Sabit'den Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, şöyle
demiştir:
"Bana isabet eden uykusuzluktan
Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e şikâyet ettim de, bana dedi ki şöyle
şöyle:
"Allâhümme ğâiretu'n-nücûmu ve
hedeeti'l-uyûnu ve ente hayyu'n-kayyûmun. Lâ te'huzuke sinetün ve lâ nevmün. Yâ
hayyu yâ kayyûmu, eh d i'leylî ve enim aynî."
(Allah'ım, yıldızlar battı, gözler uyudu. Sen
ise Hayy'sın , Kayyûm'sun, Seni ne uyku tutar, ne de dalgınlık. Ey Hayy ve
Kayyûm (Allah)! Gecemi sakin yap ve gözümü uyut)" Ben bunu söyledim de, Azız ve
Yüce olan Allah, içinde bulunduğum şeyi (sıkıntı ve uykusuzluğu giderdi.)[95]
270- Muhammed
ibni Yahya ibni Habbân'dan rivayet edildiğine göre, "Halid ibni Velîd'e
(Radıyallahu Anh) uykusuzluk isabet etti de bunu Peygamber Saîlallahu Aleyhi ve
Sellem'e şikâyet etti. Peygamber de ona, uyuyacağı zaman, Allah'ın gazabından,
kullarının şerrinden, şeytanların vesveselerinden ve onların hazır
bulunmalarından Allah'ın Kur'anına sığınmasını emretti." Bu hadîs Mürsel'dir ve
Muhammed ibni Yahya tâbiîdir.[96]
271-
Büreyde'den (Radıyallahu Anh) zayıf bîr isnadla rivayet edildiğine göre, şöyle
demiştir:
"Halid ibni Velid, Peygamber
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e şikâyette bulunup dedi ki: Yâ Resûlallah,
uykusuzluktan gece uyuyamıyorum? Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdu:
Yatağına girdiğin zaman şöyle söyle:
"Allâhümme rabbe's-semâvâtisseb'i
ve mâ ezallet ve rabbe'l-arezîne ve mâ ekallet, ve rabbe'ş-şeyâtîni ve mâ
edallet, kün lî çâren min şerri halkıke küllihim cemî'an en yefruta aleyye
ehadün minhüm ve en yebgiye aleyye.
Azze câruke ve ceîle senâüke ve la ilahe gayruke ve lâ ilahe illâ
ente."
(Ey yedi göğün ve
gölgelendirdiklerinin Rabbı olan, bütün yer küresinin ve taşıdıklarının Rabbı
olan, Şeytanların ve saptırdıklarının Rabbı olan Allah'ım! Bütün yaratıklarının
kötülüğünden beni koru ki, onlardan hiç biri bana taşkınlık yapmasın ve zulüm
etmesin. Sana iltica eden kurtulmuştur. Senin sıfatların yücedir ve Senden
başka ilâh yoktur, ilâh olarak ancak Sen varsın)”[97]
Uykusunda Korkan Kimsenin Okuyacağı
Dualar
272- Arar ibni
Şuayb'dan rivayet edildiğine göre, Resûlüllah Sallalla-hu Aleyhi ve Sellem,
kendilerine korkudan dolayı şu sözleri öğretirdi:
"Eûzü bikelimâtillâhi-ttâmmeti min
gazabihi ve şerriibââihi ve min hemezâti'ş-şeyâtîni ve en
yahdurûni.
(Allah'ın gazabından, kullarının
kötülüğünden, şeytanların vesvesesinden ve benimle bulunmalarından, Allah'ın
Kur'an'ma (tam kelimelerine) sığınırım."
Ravi demiştir kî, Abdullah ibni
Amr, bu sözleri, çocuklarından mümeyyiz olanlara öğretirdi, mümeyyiz (iyiyi
kötüden ayırabilen) olmayanlar için de, bu sözleri yazar ve üzerlerine
takardık.[98]
İbni Sünnî'nin rivayetinde
şöyledir: "Bir adam, Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e gelip uykusunda
korktuğundan şikâyet etti. Bunun üzerine Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem
buyurdu ki, yatağına girdiğin zaman şöyle söyle:
"Eûzü bikelimâtillâhi-ttâmmeti min
gazabihî ve min şerri ibâdihî, ve min hemezâti'ş-şeyâtîni ve en
yahdurûnî."
Adam bunu söyledi de, korkusu
ondan gitti."
Rüyasında Sevdiği Veya Hoşlanmadığı Bir
Şey Görenin Okuyacağı Dualar
273- Ebû Saîd
El-Hudrî'den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, kendisi Peygamber
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle dediğim işitti:
"Sizden biriniz sevdiği bir rüya
görürse, muhakkak ki bu, Allah Teâ-lâ'dandır; bundan dolayı Allah'a hamd etsin
ve onu anlatsın." Bir riv-yette de; "Onu ancak sevdiği kimseye anlatsın ve bunun
dışında hoşlanmadığı rüya görürse, muhakkak şeytandandır, şeytanın şerrinden
Allah'a sığınsın ve onu hiç kimseye anlatmasın; çünkü böyle yaparsa ona zarar
vermez. "[99]
274- Ebû
Katâde'den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre demiştir ki, Resûlüllah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Salih olan rüya, (diğer bir
rivayette de) güzel rüya, Allah'dandır. Hayal ise şeytandandır. Kim,
hoşlanmadığı bir şey görürse, üç kez soluna üfürsün ve şeytandan (Allah'a)
sığınsın, (Eûzü billahi mineşşeytânirra-cîm, desin.) Böylece o rüya, ona zarar
vermez." Bir rivayette de, üfürsün yerine "Tükürsün" denilmektedir. Bunlardan
anlaşıldığına göre, kendisinde tükürük olmayan hafif üfürme kasdediliyor.[100]
275- Câbir'den
(Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, Resûîüllah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem buyurdu:
"Sizden biriniz, hoşlanmadığı bir
rüya görünce üç kez soluna tükür-sün ve üç kez de, Şeytandan Allah'a sığınsın ve
yatmakta bulunduğu yanından öte yana dönsün."[101]
276- Merfû'
olan (Peygambere nisbet edilip ona yükseltilen) şu hadîsi, Ebû Hüreyre
(Radıyallahu Anh) rivayet etmiştir:
"Sizden biriniz hoşlanmadığı bir
rüya görünce, onu hiç kimseye anlatmasın ve kalkıp namaz kılsın. "[102]
277- Hz.
Peygamberin şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Sizden biriniz hoşlanmadığı bir
rüya görünce, üç defa tükürsün sonra:
' 'Allah ümme innî eûzü bike min
ameli 'ş-şeytâni ve seyyiâti 'İ-ahlâmi. Feinnehâ lâ tekûnu
şey'en."
(Allah'ım! Şeytanın işinden ve
rüyaların kötülüğünden ben Sana sığınının) desin. Bunu okumakla kötü rüyanın
bir tabir ve önemi kalmaz."[103]
Kendisine Rüya Anlatılan Kimsenin
Okuyacağı Dualar
278- İbni
Sünnî'nin kitabından rivayet ettiğimize göre, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve
Sellem'e, rüya gördüm diyen bir kimseye şöyle buyurdular: "Hayır gördün ve hayır
olur." Diğer bir rivayette de şöyle varid olmuştur: "Hayıra kavuşasın ve
kötülükten korunasın. Bize hayır olsun, düşmanlarımıza kötülük... Harnd,
alemlerin Rabbı olan Allah'a mahsustur." dedi.
Her Gecenin İkinci Yarısında Dua Ve
İstiğfar Etmenin Fazileti
279- Ebû
Hüreyre'den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre Re-sûlüllah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem buyurdu: "Gecenin son üçte biri kalınca, Rabbımız (Allah'ın
rahmeti) aşağıda semaya iner derki: Yok mu bana duâ eden, duasını kabul edeyim.
Yok mu benden isteyen, istediğini vereyim. Yok mu benden mağfiret dileyen, onu
bağışlayayım!..." Müslim'in rivayeti de şöyle:
"Allah Sübhânehu ve Teâlâ'nm
rahmet ve melekleri), her gecenin ilk üçte biri geçince aşağı semâya inip der
ki: Ben Melik'im, ben Melik'im (her şeyin sahibi ve mutasarrıfıyım). Kim var
bana duâ eden, duasını kabul edeyim, kim var benden isteyen, istediğini
vereyim. Benden mağfiret dileyen kim var, onu bağışlayayım!.. Fecir aydmlamncaya
kadar böyle
devam eder." Bir rivayette de:
"Gecenin bir kısmı veya üçte ikisi geçince" şeklindedir.[104]
280- Amr ibn
Abese' (radıyallahu Anh) den rivayet edildiğine göre, kendisi Peygamber
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu
işit-miştir:
Allah'ın rahmetinin kula en yakın
olduğu zaman, gecenin son vaktidir. Bu saatte Allah Tealâ'yi zikredenlerden
olmaya gücün yetiyorsa, ol (bunu yap)."[105]
Duanın Kabul Vaktine Rasgelmek Ümidi İle
Bütün Gece Boyunca Dua Etmek
281- Câbir ibni
Abdullah'dan (Radıyallahu Anhüma) rivayet edildiğine göre demiştir ki,
Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu
işittim:
"Gecede bir vakit vardır ki, kul o
vakte denk getirir de, Allah Teâlâ*-dan dünya ve ahiret işinden hayır dilerse,
muhakkak Allah ona dilediğini verir. Bu icabet (duâam kabul ediliş) vakti her
gecede vardır."[106]
Allâhu Teâlâ'nın Güzel İsimleri Ve
Faziletleri
Allah Teâlâ buyuruyor: "En güzel
isimler Allah'ındır. O halde bu isimlerle O'na duâ edin."[107]
El-Esmâu'1-Husnâ'yı
Ezberleyenlerin Cennet'e Gireceği:
282- Ebû
Hüreyre'den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, Re-sûlüllah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Allah Teâlâ'nm doksan dokuz ismi
vardır. Kim bunları ezberleyip sayarsa, cennete girer. Allah tektir (birdir),
teki sever:
O AHah'dır ki, O'ndan başka ilah
yoktur, Rahmân'dır (dünyada her yaratığa merhamet edendir), Rahîm'dir (ahiretîe
yalnız mü'minlere merhamet edendir.), El-Melikü (her şeye sahib ve
mutasarrıftır), El-Kuddûsü (noksanlık ve
hudüs alâmetlerinden münezzehtir), Es-Selâmu (her afet ve ayibdan selâmet
üzeredir), El-Mü'mimı (mucize yaratıp peygamberini doğrulayandır), El-Müheyminü
(yaratıkların bütün ihtiyaçlarını karşılayandır), El-Azîzu (her şeye galip ve
üstündür), El-Cebbâru (kulların işlerini düzeltendir),
El-Mütekebbiru (yegâne azamet
sahibidir), El-Hâliku (yaratıcıdır), El-Bâri'u (yaratıkları illetlerden
kurtarandır), El-Musavviru (Eşyaya şekil verendir), El-Gaffâru (günahları
örtendir), El-Kahhâru (kudreti ile her şeyi emri altında tutandır), El-Vehhâbu
(nimet ve bağışları çoktur), Er-Rezzâku (nzıklan ve sebebleri yaratandır),
El-Fettâhu (yaratıkları arasında hüküm verendir), El-Alîmu (her şeyi bilendir),
EI-Kâbızu (rızkı daraltandır), El-Bâsîtu rızkı genişletendir), El-Hâfidu
(sapıkları alçaltandır), Er-Râfi'u (Mü'minleri yükseltendir), El-Muizzu (kemâle
erdirendir), EI-Müzillü (dereceden düşürendir), Es-Semî'u (her şeyi işitendir),
EI-Basîru (her şeyi görendir), EI-Hakemu (hükmü geçersiz kılınmayan hâkimdir),
Ei-Adlü (tam adalet sahibidir), El-Latîfu (gizli ve ince şeyleri bilendir),
El-Habîru her şeyden haberdar olandır), El-Halîmu (günahkârlara ceza vermekte
acele etmez), El-Azîmu (ululuk mertebelerinin en üstünde olandır), El-Gafûru
(küçük-büyük günahları bağışlayandır), Eş-Şekûru (az amele çok se-vab verendir),
El-Aliyyu (yücelerin yücesidir), El-Kebîru (yücelik ve azamette en üstün
olandır), El-Hafîzu (her şeyi koruyandır), El-Muğisü (im-dad isteyenlere yardım
edendir), El-Hasîbu (muhtaçları mustağnî kılandır), El-Celîlü (celâl sıfatlan
ile vasıflanandır), Kİ - Kerim u (ezelen ve ebeden kerem sahibidir), Er Rakîbu
(her şeyi gözetleyendir), El-Mucîbu (duâ edenin duasını kabul buyurandır),
El-VâsPu (her şeyi ilmi ile kuşatandır), El-Hakîmu (hikmet sahibidir),
El-Vedûdu (kullar için hayır seven ve onlara ihsan edendir), El-Mecîdu (ikramı
bol olan yüce varlıktır), El-Bâ'isü (ölüleri diriltendir), Eş-Şehîdü (bütün
mevcudatın zahirini bilendir), el-Hakku (gerçek var olan ve hakki izhar
edendir), El-Vekılü (kulların ihtiyacını karşılayandır), El-Kaviyyu (her şeye
gücü yetendir), EI-Metînü (kuvveti kesilip tükenmeyendir), El-Veiiyyü (yardım
edendir), El-Hamîdü (hamdedilmeye ve övülmeye müstahak olandır), ENMuhsî
(hiçbirşey kudreti dışında kalmayandır), El-Mübdi'u (yoktan var edendir),
El-Mu'îdü (bir şey yok olduktan sonra onu yaratandır), El-Muhyî (hayat
verendir), EI-Mümîtü (öldürendir), El-Hayyu (hayat sahibidir), El-Kayyûmu
(bizatihi var olup başkasına muhtaç olmayan ve her şey kendisine muhtaç
bulunan varlıktır), El-Vâcidü (dilediği her şeye sahib olandır), El-Mâcidü
(kerem ve şerefi büyük olandır), El-Vâhidü (zâtında birdir ve eşi yoktur),
Es-Samedü (ihtiyaçtan münezzeh olup kendisine daima muhtaç olunandır),
El-Kâdiru (kudret sahibidir), el-Muktediru (Kudretine nihayet
olmayandır),El-Mukaddimu (varlıkları birbiri üzerine takdîm edendir),
El-Muahhiru (varlıkların bir kısmını diğer kısmından sonraya bırakandır),
El-Evvelü (bütün eşyadan önce var olandır), EI-Âhiru (her şey helak olduktan
sonra bakî kalandır), Ez-Zâhiru (sayısız açık delillerle varlığı meydandadır),
El-Bâtınü (varlığının keyfiyeti gözlerden ve idrakten saklı olandır), El-Vali
(Hâkim olandır), El-Müteâli (yüce zatına uygun olmayan her şeyden çok
münezzehtir), El-Bernı (ihsan sahibidir), Et-Tevvâbu (kullarının tevbesini
ziyadesiyle kabul edendir), El-Müntakımu (dilediği kimseye şiddetle azab
edendir), EI-Afuvvü (günahları bağışlayıp silendir), Er-Ra'ûfu (çok
şefkatlidir), Mâlikü'l-Mülki (mülkünde dilediği tasarrufu yapan ve geçerli
kılandır), Zü'1-Celâli ve'1-İkrâmi (yücelik sıfatlarına sahib-dir ve yaratıklara
nimet ikram edendir), El-Muksitu (eziyeti giderip adaleti icra edendir),
el-Câmî'u (Kıyamet günü insanları bir araya toplayandır), El-Ganiyyu (zatında,
sıfatlarında ve işlerinde hiç bir şeye muhtaç olmayandır), El-Muğnî (hikmeti
gereği her şeyden ihtiyacı giderendir), El-Mâni'u (helak ve noksanlık
sebeblerini kaldırandır), Ed-Dârru (zarar veren şeyleri yaratandır), En-Nâfi'u
(faydalı şeyleri yaratandır), En-Nûru (bizatihi zahir olup başkasını yoktan var
edendir), El-Hâdî (dilediği kulunu saadete kavuşturandır), El-Bedî'u (icad
edendir), El-Bakî (üzerine yokluk geçmeyecek şekilde varlığı devam edendir),
El-Vârisu (bütün mahrukat yok olduktan sonra baki kalandır), Er-Reşîdü
(hidâyete erdirendir), Es-Sabûru (âsi ve günahkârları cezalandırmakta acele
etmez)."
"Allah teki sever" sözüne kadar
olan hadîs, Buharî ve Müslim'in rivayetidir. Ondan sonrası, Tirmizî ve
başkasının rivayeti olup hasen hadîstir.
Hadîsi şerifin başında: Allah'ın
güzel isimlerini "thsâ eden = onları sayan" sözündeki "İhsâ" kelimesinin manası
onları ezberlemektir; Buharî ve çok kimseler onu böyle tefsir etmişlerdir.
Sahîh'de olan bir rivayette: "kim bunları ezberlerse, cennete girer" ifadesi de
bu manayı kuvvetlendirmektedir. Denilmiştir ki, bunun manası, Esma-i Hüsna'mn
manalarını bilen ve onlara iman eden cennete girer, demektir, bir de, bunlarla
amel etmek şartı ile alışkanlık elde eden ve manalarını güzel gözeten cennete
girer şeklinde manalandırılmıştır.
[2] Kur'ân-ı Kerim. Gâfir (Mü'min) Sûresi:
55
[10] Tirmizî. Ebû Dâvud. tbn-i Mâce. Nesâî. (Tirmizî demiştir
ki, bu hasen bir hadîstir.)
[12] Müslim, Ebû Dâvud, Tirmizî,
Nesâî.
Müslim, bunu, Hakîm'in kızı Havle'nin (Radıyallahu Anha)
hadisine bitiştirerek böylece anlatmıştır.
[14] Tirmizî. Ebû Dâvud. Neseî Ahmed b. Hanbel. Buharı,
Edebü'l-Müfred'de. (Tirmizî demiştir ki, bu hasen hadistir,
sahihtir.)
Tirmizî demiştir ki, bu hasen bir hadistir, sahihdir.
Tirmizî'nin naklettiği lâfızlar bundan ibarettir. Ebû Davud'un rivayetinde ise:
"Ona büyük belâ isabet etmez." ifadesi vardır.
[20] Ebû Dâvud. Nesâî, İbn-i Mâcs, Müstedrek. (Hakim Ebü
Abdullah da demiştir ki, bu, isnadı sahih olan bir hadîstir.
[21] Ebü Dâvud. Nesâî.
[25] Ebû Dâvud. Ebû Dâvud, bu hadîsi zayıf gostermedi ise de,
Buharı, Tarihi Kebîr'inde ve Kitaba'z-Zuafa adlı eserinde bunu zayıf kabul
etmiştir.
[26] Ebû Dâvud. Nesâî.
[32] İbn-i Sünnî
[48] Tirmizî. (Tirmizî, bu hasen hadîstir,
dedi.)
[50] Kur’an-ı Kerim, Mii'min Sûresi: 55
[51] Kur'ân-ı Kerim, A'raf Suresi:
205
[54] Ebû Dâvııd. Tirmizî.
[55] İbn-i Sünnî.
[64] Buhân ve Müslim. Ebû Davud. Tirmizî.
[70] Müslim.Ebû Dâvud. Tirmizî. Tirmizi demiştir ki ,bu hadîs hasen'dir,
sahîh'dîr
[73] Ebü Dâvud. Tirmizî. Tirmizî demiştir ki bu hadîs
Hasen'dir.
[74] Beni İsrail sûresinin bir adı da "lsrâ
süresidir.)
[77] Ebû Davud. îbn-i Mâce.
[81] Tirmizî. İbni Sünnî. Bu hadisin isnadı
zayıftır.
[83] İbn-i Sünnî.
[84] İbn-i sünnî.
[90] Ebû Davud.
Hâkim, e1-Müstedrek'de. (Tirmizî demiştir ki, bu hadis
hasendir.)
[100] Buhârî. Müslim.
[104] Buhari. Müslim.
[105] Ebü Dâvud. Tirmizi.
[107] Kur'ân-ı Kerim, A'raf Sûresi:
180.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.